Coğrafya Öğretmeni Yasemin Kalkan Ataması Yapılmayan 74. Sırada!

KPSS’de 74’üncü sıraya girmesine rağmen atanması yapılmayan coğrafya öğretmeni Yasemin Kalkan, 6 yaşındaki çocuğuyla birlikte İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde ek atama talepli eylemde bulundu. Kalkan, “Perişan oluyoruz biz çoluk çocuk. Ben bu çocukla birlikte derece yapmışım ve hala daha atanamıyorum. Ne yapmamız gerekiyordu daha fazla, bilmiyorum. İlk 100’e girmek kolay mı? 15 yılım gitti. Tam atanıyorum dedim, tam hayallerim gerçekleşiyor dedim. Bu sefer 32 kontenjan verildi” sözleriyle tepkisini dile getirdi.

Öğretmenler İstanbul’da Ek Atama İçin Eylemde

Atanmayan öğretmenler, “2024 KPSS’de kontenjan kıyımına uğrayan öğretmenler ek atama istiyor. 15 bin kontenjanı kabul etmiyoruz” talebiyle İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü önündeki eylemde bulundu.

“74. Sıradayım Atanamıyorum, 15 Yılım Gitti”

Kalkan, 15 yıldır uğraştığını belirterek şunları söyledi: “2010 mezunuyum, 2011’de formasyonla birlikte. Bu sene tam 15 yıl sonra derece yaptım dedim. İlk yüze girdim. 74’üncü sıradayım şu anda ve şansa bakın ki atanamıyorum. Şu anda verilen 15 bin zaten çok az bir rakam. Bir de 15 binde adaletsiz bir dağılım yapıldı. Özellikle lise branşlarında kıyım yapıldı. Ben çocuğumla birlikte geldim buraya. Ankara’daki etkinliğe annemle, abilerimle birlikte gittim. Ben nerede etkinlik var, orada koşuyorum. Perişan oluyoruz biz çoluk çocuk. Ben bu çocukla birlikte derece yapmışım ve hâlâ daha atanamıyorum. Ne yapmamız gerekiyordu daha fazla, bilmiyorum. İlk 100’e girmek kolay mı? O puanlar kolay alınmadı. Herkes 2-3 çocukla ya da annesinden, babasından o yaşta para alarak derece yaptı. Sınavlara hazırlandık. 15 yılım gitti. Ya tam atanıyorum dedim, tam hayallerim gerçekleşiyor dedim. Bu sefer 32 kontenjan verildi.

“Günde 10 Saat Ders Çalıştığım Zamanlar Oldu”

Çok sayıda branş mağdur edildiğini belirten Kalkan, “Ben ek atama ile bu mağduriyetin, kıyımın giderilmesini istiyorum. Zaten bekarken başladım bu sürece. Sonra evlendik. Çocuk 6 yaşına geldi ve ben çocuğumu 1,5 yaşından beri kreşlere gönderiyorum. Hem dershanelerde çalışıyorum hem kendi sınavıma çalışarak yaptım ben bu dereceyi. Hakkımızı istiyoruz sadece. Çok mağdur olduk. Gerçekten çok mağdur edildik. Özel okul öğretmeni olmanın da zaten ekstra zorlukları var. Günde yeri geliyor 8-10 saat derse giriyoruz. Uzak mesafeler. Anne için ekstra zor oluyor zaten. Yani 15 yılın emeği var ve ben gerçekten 74’üncü olmak için gecemi gündüzüme kattım. En az günde 10 saat ders çalıştığım zamanlar oldu. Hakkımızı istiyoruz. Her ilde bir kişi açık olsa 81 kişi eder, her branş için. 32’ler, 29’lar çok komik rakamlar.”

Psikolojik danışmanlık ve rehberlik bölümü mezunu olan Haşim Tuğrul da emeklerinin karşılığını alamadıklarını belirterek, şunları söyledi: “Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konuda yanlış bilgiyle yanıltıldığını düşünüyorum. Çünkü Sayın Yusuf Tekin’in son açıklamaları şu doğrultuda. Diyor ki, ‘İhtiyaç olan branşlarda sadece alım yapıyorum’. Peki, ben kendisine soruyorum. Sadece bu sene bahsettiği bütün branşları neredeyse kıyıma uğrattı. Bunlardan bir tanesi ilkokula beden eğitimi, müzik ve görsel sanatlar alanlarının daha yoğunlukta alınacağını söyledi ama hiçbiri alınmadı. Bunun akabinde ‘PDR gönlümdeki norm’ diye kendisi ifade etmişti. 25 bin okulda psikolojik danışman bulunmazken; argo kelimeler, şiddet, akran zorbalığı almış başını giderken maalesef psikolojik danışmanlar, bugün 23 bin mezuna karşı sadece 377 atanıyor. Ben 2020 mezunuyum. Bu sene işte sınava girdik. Bir sıralama yaptık. Maalesef bir kıyım yaşandı çünkü sayılar çok düşük. 15 bin alımın sadece 10 bin 500’e yakını sadece 4 branşa verildi. Geri kalan 3 bin 500 sayısı 70-80 branşa dağıtıldı. Şu anda gerçekten hangi branşa bir dokunsan bin ah işitecek durumda. Bu konuda ek atamanın gelmesi gerekiyor. Çünkü 2027 Şubat’a kadar en erken tarihte öğretmen ataması olmayacak.

Ben kendim il başkanlıklarına gittim AK Parti’nin. Bana söyledikleri şey şu, ‘tasarruf’. Bu sene sadece 86 bin ücretli öğretmen istihdam edilmiş. Yeterince tasarruf sağlanmadı mı peki? Hangi meslek dalının yanında ‘ücretli’ ifadesi var? Siz hiç hayatınızda ücretli avukat, ücretli mühendis, ücretli doktor duydunuz mu ama biz ücretli öğretmenliği duyduk. Emin olun, bunlar öğretmen bile değil. Ön lisans mezunu, ekonomi, işletme gibi kendi çalıştığım kurumlarda ben bunlarla karşılaştım. Bir dönem ben de sadece ücretliyi tecrübe edilmek için yaptım ama baktım ki gerçekten de bu doğru değil. Hemen istifamı verdim. Bu konuda da ücretli öğretmenlerin bir an önce istifa etmesi gerekiyor. 86 bin gibi ücretli öğretmen var. Bu açığın kendi branşında uzmanlaşmış öğretmenlerle doldurulması gerekiyor.”