Kilisenin yeni Büyük Aslanı: Vatikan’da bir Trump

Papa Seçimi ve Vatikan’ın Politik Etkisi

Papa seçimi her zaman politik bir süreç olmuştur. Tarihsel olarak, antiemperyalist ideallere sahip Polonya’dan gelen Birlik İlkesi temalı Papa Johannes Paulus II’nin ardından, şimdi de ABD’den bir papa seçildi. Bu durum, küresel politikanın ve Vatikan’ın Papa seçimlerindeki etkisinin önemini ortaya koyuyor.

Amerikalı Kardinal Robert Prevost, yani Papa 14. Leo, altı favori aday arasında yer almıyordu. Dolayısıyla seçilmesi bir sürpriz oldu ve ABD Başkanı Donald Trump da bu kararı memnuniyetle karşıladı. Bu durum, Vatikan ile ABD arasındaki ilişkilerin daha da güçleneceğinin işareti olarak kabul edilebilir.

Bu seçimde 133 kardinalin tamamının oy kullanması da dikkat çekici bir detaydı. Bu durum, bugüne kadar yaşanan en büyük seçmen katılımı olarak tarihe geçti. Ayrıca, yeni papanın Augustinian tarikatının lideri olduğunu da unutmamak gerek.

Papa 14. Leo oldukça genç bir papa olarak kabul ediliyor. 1955 yılında Chicago’da doğan Papa, aynı zamanda Peru vatandaşıdır ve matematik alanında Villanova Üniversitesi’nden lisans derecesine sahiptir.

Prevost’un seçtiği isim olan Leo, 461 yılında ölen Aziz I.Leo’ya atıfta bulunuyor. Bu seçimin belirli bir anlamı olduğu düşünülürken, yeni Papa’nın kişiliği ve tutumları da dikkate alındığında bu seçimin yapıldığı anlaşılabilir. Yeni Papa, Batı medyasının İsa’nın öğretileriyle çelişen popüler kültür unsurlarına karşı eleştirel bir yaklaşım sergilemiştir.

Papa 14. Leo’nun Peru’da piskopos olarak görev yaptığı dönemde, cinsiyet eğitimi politikalarına karşı çıktığı bilinmektedir ve Venezuela’dan gelen göçmenlere destek vermiştir. Ayrıca, ABD Başkan Yardımcısı JD Vance’in görüşleriyle farklılık göstermiştir.

Yeni Papa 14. Leo’nun Trump ile iyi anlaşması bekleniyor. Vatikan’ın, önceki Papa zamanında Trump’ın tutucu görüşlerinden faydalanamadığı göz önüne alındığında, yeni Papa ile ilişkilerin daha sıcak olması beklenmektedir.

ABD’de ve diğer Hıristiyan Katolik ülkelerde birçok Trump taraftarı bulunmaktadır. Ancak, bu ortaklığın dünya üzerinde olumlu etkileri olup olmayacağı belirsizdir. Tarih boyunca benzer ittifaklar, Sovyetler Birliği’nin çöküşüne yol açmıştır. Dolayısıyla, ABD’de Trump ile kurulacak Vatikan ittifakının dünya üzerinde nasıl bir etki yaratacağı merak konusudur.

Vatikan’ın yeni lideri, umarız yanlış hamleler yapmaz ve Kilisenin geleceği için olumlu adımlar atar.

Related Posts

Avrupa Parlementosu Üyesi’nden Özgür Özel’e destek: Türkiye’deki tüm demokratik güçlerin yanındayız

Avrupa Parlementosu Üyesi’nden Özgür Özel’e destek: Türkiye’deki tüm demokratik güçlerin yanındayız

Aslan kadının kolunu yedi

Avustralya’nın Queensland eyaletindeki Darling Downs Hayvanat Bahçesi’nde bir kadın, 5 Temmuz sabahı saat 08.30 civarında bir aslanın saldırısına uğrayarak kolunu kaybetti. Olay, hayvanat bahçesinin etoburlar bölgesinde yaşandı. 50’li yaşlardaki …

Öğretmen akrabası tarafından katledildi

Malezya’nın Sabah eyaletindeki Tuaran bölgesinde, 41 yaşındaki öğretmen Celesty Christy Celestina Sili, dün ailesine ait evin arka kısmında ölü bulundu. Olay, adres numarası bulunmayan bir evde meydana geldi. Polis ekipleri, ihbar üzerine aynı gün 47 …

İsrail, askeri tesislerin vurulduğunu reddetmişti: Radar verileri gerçeği ortaya çıkardı

ABD’nin Oregon Üniversitesi, İran’ın İsrail’e yönelik misillemelerinde 5 askeri tesisi vurmayı başardığını bildirdi. Tel Aviv yönetiminin, ordu ve istihbarat karargahlarına yönelik saldırıların başarılı olduğunu reddetmesine karşın, radar verileri İran füzelerinin hedeflerini vurduğunu kanıtladı.

Haberi duyan nüfus müdürlüklerine koştu, randevular tamamen doldu

İçişleri Bakanlığı’nın eski tip ehliyet kullanımına 31 Temmuz itibarıyla son verileceğini açıklamasının ardından nüfus müdürlüklerinde randevu yoğunluğu yaşanıyor. Son tarihe kısa bir süre kalırken, çok sayıda ilçede nüfus müdürlükleri tamamen dolmaya başladı. Ağustos ayına kadar ehliyetini yenilemeyen sürücüler ise 7 bin 438 TL ödemek zorunda kalacak.

Şam’dan Tel Aviv’e yeni teklif: ‘1974‘e dönelim’

İsrail ile Suriye arasındaki çatışmasızlık görüşmeleri ABD’nin arabuluculuğunda devam ederken Şam’dan Tel Aviv’e “1974 anlaşmasına dönmeye hazırız” önerisi gitti.