Slovakya seçimlerini eski Başbakan Robert Fico’nun kazanması Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in son zamanlarda duyduğu en iyi haber olmuştur herhalde. Çünkü bu sonuç sürmekte olan Rusya-Ukrayna savaşında da kimi değişikliklere yol açabilecek bir öneme sahip.
Anımsatalım; Fico’nun SMER-SSD partisi oyların yüzde 23’ünü almışken Liberal Progressive Slovakia yüzde 18, HLAS da yüzde 14.7 oranında oy almıştı. Bu durumda en olası koalisyon SMER-SSD ile 2020’de SMER-SSD’den ayrılan daha merkez soldaki Avrupa yanlısı bir parti olan HLAS, yanısıra Rusya yanlısı milliyetçi ancak küçük bir parti olan SNS’den oluşacak gibi görünüyor.
Fico, önce 2006-2010, ardından da 2012-2018 yılları arasında on yıldan uzun bir süre Slovakya’nın başbakanı olarak görev yapmıştı. Hem Fico ile hem de partisiyle doğrudan bağlantılı kişiler de dahil olmak üzere ülkenin seçkinleri arasındaki yolsuzlukları haber yapan araştırmacı gazeteci Jan Kuciak nişanlısı Martina Kušnírová ile birlikte öldürülünce haftalarca süren kitlesel protestoların ardından Mart 2018’de istifa etmek zorunda kalmıştı.
Seçim sonuçları popülist bir politika izleyen, ama nedense solcu kabul edilen bu merkez liberal politikacının halk nezdinde gazeteci cinayetinden aklandığını gösteriyor. Seçmen tutumu her yerde tuhaf gerçekten de. Toplumların hesap sorma yeteneklerinin olmadığına bir örnek de Slovakya seçmeninin bu tutumu gösterilebilir pek ala.
Öncelikle ülkenin Rusya karşıtı tutumu değişecek tabii ki. Slovakya yıllardır AB’ye Rusya’ya yaptırım yapması için baskı uygulayan üye ülkelerden biridir, bilindiği gibi. Ayrıca NATO üyesidir de. Hepsi bir yana Slovakya, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ‘özel askeri operasyonlar’ ilan ettiği Ukrayna’ya hava savunma sistemleri sağlayan ilk ülke olmuştu.
Bu öyle bir yardımdı ki, Slovakya Ukrayna’ya MiG-29 savaş uçakları, S-300 hava savunma sistemleri, helikopterler, zırhlı araçlar sağlamıştı. Ayrıca savaştan zarar gören ülkeden gelen çok sayıda mülteciye de kapılarını açmıştı. Yani Slovakya’nın Ukrayna için öneminin ne olduğunu anlamak zor değil. İktidar değişikliğinin Rusya için ne kadar önemli olduğunu anlamak da tabii.
Şimdi seçimin galibi olan Fico kendi yönetimi altında ülkenin artık Ukrayna’yı desteklemeyeceği sözünü verdi. “AB ve ABD, Kiev’e silah göndermek yerine, nüfuzlarını kullanarak Rusya ve Ukrayna’yı uzlaşmacı bir barış anlaşması yapmaya zorlamalıdır” dedi Fico. Bunda da son derece haklı.
Fico’nun, “Ukraynalı Nazileri/ faşistleri” Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i Ukrayna’ya karşı bir saldırı başlatmaya itmekle suçlaması da çarpıcı. Kiev ise bu suçlamayı reddediyor haliyle.
Bu gelişmenin Slovakya’yla sınırlı olduğunu düşünmek yanıltıcı olur. Macaristan Başbakanı Victor Orban AB içinde kendisi gibi düşünen bir “müttefik” bulduğu için seviniyordur muhtemelen. Macaristan, dolayısıyla Orban, Ukrayna karşıtlığı ile biliniyor. AB’de büyüyen bir Ukrayna karşıtı cephe var, bunun genişlediğini görüyoruz.
AB içinde en gerici politikaları savunan, en Rusya karşıtı ülke olan Polonya bile artık Ukrayna’ya silah yardımında bulunmayacağını açıkladı. Yani Cephe genişliyor demekten kastım bu tabii ki.
Bu tutum şöyle bir işe yarayabilir; Ukrayna’yı şartsız müzakere masasına oturtabilir. En azından savaşın bitmesi demek bu. Kimseye yararı olmayan bir çatışma olduğu artık iyice ortaya çıktı bunun. Toprak almasına rağmen Rusya dahil kazananı olmayan bir savaş olduğu da kabulleniliyor yavaş yavaş.
Slovakya’daki seçim, Macaristan ile Polonya’nın benzeri tutum aldığı anımsanırsa AB ülkeleri içindeki kimi üyelerin de benzeri politika değişikliğine gitmelerini özendirebilir.
Bu gelişmeler Orta Avrupa’nın “savaş yorgunu” olduğunu ortaya koyuyor. Bölgede bu savaşa karşı hoşnutsuzluğun arttırdığını görmemek mümkün değil.
Evet, Orta Avrupa gerçekten yorgun.